Mart 11, 2013

Hüseyin Bey Cafe

Bahar geldi, az daha ısında havalar yaz geldi diyeceğiz.İnsanın canı deniz havası almak, bağda bahçede dolaşmak istiyor. Geçen cumartesi sabahı biz de bu telaşla atladık arabaya Göksu kıyısında aldık soluğu. Boğaz köylerine doğru yol alırken hep kıyısından geçtiğimiz ama henüz gitmediğimiz, uzaktan mahalle kahvesi görünümündeki küçük cafe'ye vardık hevesle. Bahçenin kapısından girerken otel binasını da görünce "Hüseyin Bey işleri ilerletmiş epeyce..." diye geçirdim içimden. Dolu masa sayısı 2 olmasına rağmen biz kafamıza göre bir yer bulana kadar ilgilenen bir personel olmadı. Zaten fazla seçeneğimiz de yoktu; zira masaların üzerinde kediler cirit atıyordu. Biz de iç taraftaki yarı açık alanda bir masaya yerleştik. İçerisi, her yanı açık olmasına rağmen mide bulandırıcı derecede kedi kokuyordu buram buram. Kahvaltı diye önümüze koydukları tabak, eskiden buradan Ayvalık'a giderken gecenin bir vakti mola verilen yol lokantalarında önümüze koyulandan farksızdı. Çay bardakları, masa örtüleri kirliydi; bana çay getirdikleri fincanda ruj izi vardı!! Anlaşılacağı üzere resmen tiksinerek birşeyler atıştırıp kaçarcasına terk ettik mekanı. Uzun zamandır bu derece hayal kırıklığı yaşamamıştım. Ne tavsiye ederim ne de bir daha adım atarım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder